Our Photo of the Month from our archives for September comes from shows the Red Hall Basilica in Pergamon, visible in the background. The Red Hall is one of the largest and most impressive preserved Roman structures in Anatolia and a rare example of Egyptian architectural tradition in Anatolia. Notably, the people posing for the photographer and the beautiful houses leaning against the walls of the Red Hall draw attention away from the monumental building itself. Unfortunately, we do not know what brought these people together; perhaps the two gentlemen in the front were travellers, and the group in the background were inhabitants of Bergama; the little boy, who is barely visible in the majestic entrance of the Red Hall in the background, may have entered the frame out of simple curiosity.
Those who visit the Red Hall today will see that it it still looks very much the same, though its surroundings have changed considerably over the years. For example, the houses were removed In the course of archaeological excavations, and today this same area is used to exhibit architectural elements recovered during excavations by the Museum of Bergama. During recent excavations, a colourful mosaic floor was also found in this area, adding to our interest in the surroundings of this building. Thanks to the many decades of restoration works carried out by the Turkish state and the German Archaeological Institute, the Red Hall is still standing in all its glory as one of the most impressive structures in Bergama and at its UNESCO World Heritage site.
Arşivimizden ayın fotoǧrafı serisi için seçtiğimiz görselin başrolü, arka planda gözüken Kızıl Avlu’ya aittir. Kızıl Avlu, ayakta kalmış en etkileyici Roma yapılarından biridir ve Mısır mimari geleneǧinin Anadolu’daki izlerini sunan nadir bir örnektir. Fotoǧrafçıya poz veren insanlar ve Kızıl Avlu’nun duvarlarına sokulmuş bu güzel evler ise adeta anıtsal yapıdan rol çalar. Güneşten bunalmış bu insanları biraraya getiren sebepleri bilemiyoruz. Belki öndeki beyefendiler, tarih meraklısı iki ziyaretçidir. Arkadaki grup poz vermek için günlük işlerine ara vermiş Bergamalılar olmalı. En arka planda Kızıl Avlu’nun heybetli girişinde zar zor seçilen minik çocuk ise sırf meraktan, kimseden habersiz kadraja girmiş gibidir.
Bugün Kızıl Avlu’yu ziyaret edenler yapıyı neredeyse fotoǧraftaki gibi; etrafını ise epey deǧişmişolarak bulurlar. Evlerin oluşturduǧu doku, arkeolojik araştırmalarla birlikte ortadan kalkmıştır. Bu alanda, kazılar sonucu gün yüzüne çıkartılmış mimari parçalar sergilenmektedir. Kızıl Avlu, Kültür ve Turizm Bakanlıǧı, Bergama Müzesi, İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüǧü ve Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından yürütülen ve on yıllar boyunca devam eden kazı ve restorasyon çalışmaları ile başta Bergama ve sonra dünya kültür mirasının en ilginç yapılarından biri olarak tüm ihtişamı ile ayaktadır. Çevresinde bu yıl gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan rengarenk mozaik taban ise Kızıl Avlu’nun etrafını, kendisi kadar ilginç kılmaktadır!