Pergamon Kazısının ‘Açık Kapı’ Günü: Arkeologların Nasıl Çalıştığı ve Nasıl Konakladığına Dair Dışarıdan Bir Bakış

Pergamon Kazısının kalbi ve ana merkezi olan Pergamon Kazı Evi, 7 Eylül 2024 Cumartesi günü kapılarını Bergamalı ziyaretçilerine açtı. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bergama İlçe Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen ‘Pergamon Buluşmaları’ kapsamında ilk defa gerçekleştirilen bu özel etkinlik, katılımcılara tarih ve arkeoloji dolu bir gün sunmayı amaçladı.

Sosyal medya ve sokak afişleri aracılığıyla geniş bir kitleye duyurulan etkinlik, ziyaretçilere Pergamon Kazı Evini keşfetme ve tüm arkeolojik araştırma süreçlerini yakından tanıma fırsatı sundu. Etkinlik, Pergamon Kazı Evi’nin uluslararası ekibinin iş ve günlük yaşamının tanıtıldığı bir tur formatında düzenlendi. Ziyaretçilere kazı evinin haritası ile tur kapsamındaki 10 istasyonun detaylarını içeren bir broşür verildi. Broşürün arkasında yer alan katılım belgesine her istasyonda bir tik konularak gezinin tamamlanması hedeflendi. Etkinlik sonunda, kazı başkanımız Felix Pirson tarafından imzalanan bu katılım belgesi, ziyaretçilere bir anı olarak sunuldu.

Gezi, Pergamon antik kentinin Aşağı Agorasında Jeofizik ekibinin tanıtımıyla başladı. Bu istasyonda, ziyaretçiler kazı ve yüzey araştırmalarında sıklıkla kullanılan bir yöntem olarak kullanılan jeofizik araçları yakından inceleme fırsatı buldu. GSSI ve manyetik sistemler gibi ekipmanlar en ilgi çeken araçlardandı.

Ardından, Aşağı Agoradaki Yüzey Araştırması ekibinin sunumuyla devam edildi. Bu bölümde ziyaretçilere, kentin yakın çevresinin araştırıldığı yüzey araştırmalarında kullanılan yöntemlerden olan haritalandırma ve belgeleme teknikleri hakkında bilgiler verildi. Bu süreçte kullanılan ekipmanlar tanıtıldı.

Aşağı Agora, Kazı İstasyonu ile tamamlandı. Burada ziyaretçiler, kazı sürecinin nasıl yürütüldüğünü gözlemleme fırsatı buldu. Ekibimiz, kazıda kullanılan ekipmanları ve bu ekipmanların kullanımı hakkında bilgiler verdi. Aynı zamanda arazide belgeleme tekniklerini tanıttı. Burada ayrıca kazı sürecinde elde edilen bazı buluntular da sergilendi.

Tur, Aşağı Agora’dan Kazı Evi’nin içine ilerlerken ağırlıklı olarak seramik buluntularının incelendiği Buluntu İşleme İstasyonu ile devam etti. İstasyonda bulunan buluntular, belgeler ve özel mikroskop ve fotoğraf makinesi gibi ekipmanlar sayesinde interaktif bir tanıtım gerçekleşti. Detaylı anlatım sayesinde ziyaretçiler, buluntu işleme sürecinin ince işleyişini yakından gözlemleme fırsatı buldu.

Bir sonraki istasyon olan Paleoantropoloji, doğal olarak çok ilgi toplayan istasyonlardan biri oldu. Burada kazı sırasında bulunan kemikler sergilendi. Ekibimiz, kemik inceleme sürecinde elde edilen bilgilerin kapsamını, bu bilgilerin antik dönem yaşamı hakkında bize neler gösterebildiğini örneklerle anlattı. Ekibimizin hazırladığı kemik tespit etme aktivitesi ile ziyaretçiler de bu sürece dahil oldular.

Bir diğer durak Mimari Belgeleme İstasyonuydu. Bu istasyonda ekibimiz, daha geniş mimari alan ve parçaların Hareketten Yapı (SFM) tekniğiyle 3-boyutlu modellenmesini ve bu alanların belgelenmesini anlattı. Aynı zamanda süreçte kullanılan GPS, fotoğraf makinesi gibi ekipmanları ve kullanılan yazılımları örnekler ile ziyaretçilerle buluşturdular.

Sahada gerçekleştirdiğimiz çalışmaların tanıtımından sonra kazı evinin işleyişine geçildi. Burada ilk durağımız Nostaljik Araçlar İstasyonuydu. Bu istasyonda bu zorlu arazide gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarında kullanılan eski araçlarımız kazı evi bekçisi İbrahim Susamcıoğlu tarafından ziyaretçilere sunuldu. 1950’lerden 1970’lere kadar uzanan dört farklı araç, ziyaretçilere otomobil sürdürülebilirliğinin etkileyici bir örneğini vererek estetiğini ve işlevlerini gösterdi. Bergama sanayisindeki yetenekli ustalar ve İbrahim Bey sayesinde araçlarımız hala aktif olarak kullanılmaktadır.

Bir sonraki istasyon, kazı evini içinde keyifle yaşanan bir yuva haline getiren mutfağımızdı. Mutfakta hazırlanan Türk ve Alman yemeklerinin kazı ekibinin motivasyonunun yüksek olmasındaki rolü şefimiz Melahat Kaya tarafından detaylı bir şekilde anlatıldı. Ziyaretçiler, bu bölümde kazı evindeki günlük yaşantıyı ve alışkanlıkları geniş bir perspektiften gözlemleme fırsatı buldular.

Sona yaklaşırken bir sonraki durağımızda 1904 yılında inşa edilen salon/kütüphane yer alıyordu. Burada kazı evinin tarihçesi ve yaklaşık 150 yıldır yapılan araştırmaların sonucunda oluşan bu büyük arşivin, uzun yıllara yayılan kitaplar ve haritalar ve daha nice kaynakları kapsadığı anlatıldı. Ziyaretçilerimiz, bu önemli bilgi hazinesini ve bazen ekibimize sıcak bir toplanma alanı sunan bu mekânı yakından keşfetme imkânı buldular.

Son durak olan Kazı Başkanlığı bürosunda kazı başkanımız Felix Pirson, ziyaretçilere kazının yönetimini anlattı ve büroda geçmiş senelerden kalan büro malzemelerini gösterdi. Etkinliğe güzel bir final olarak kazı başkanımız, ziyaretçilerin broşürlerinin arkasında yer alan katılım belgesini imzaladı ve bu sayede ziyaretçilerimiz unutulmayacak bir gezinin anısını ölümsüzleştirebildiler.

Pergamon Kazı Evi gezisi, arkeoloji meraklıları ve tarih severler için unutulmaz bir deneyim sunarken, aynı zamanda kazı sürecinin derinliklerine dair önemli bilgiler edindirdi. Açık Kapı Günü etkinliğimize Bergama Belediye Başkanı Sayın Tanju Çelik ekibiyle birlikte katılarak bizleri onurlandırdı. 

Bu gezinin ziyaretçilerimiz tarafından da beğenildiğini umuyoruz ve seneye yine başka bir gezi için bütün arkeoloji meraklısı Bergamalıları bekliyoruz!

Egeli Gazete

About the author